BEYPAZARI VE NALLIHAN KUŞ CENNETİ’NE GİDİYORUZ

BEYPAZARI VE NALLIHAN KUŞ CENNETİ FOTOĞRAF GEZİSİ

15 Eylül 2013 – Pazar

Online Fotoğrafçılık Kursu için linki tıklayın: www.fotografcilikkursu.com

Nihat Karadağ Fotoğraf Atölyesi olarak düzenlediğimiz fotoğraf gezilerine, Beypazarı ve Nallıhan Kuş Cenneti ile devam ediyoruz.

Ankara’nın bir ilçesi olan Beypazarı, hem Osmanlı döneminden kalma tarihi evleri, hem de insanlarıyla bizleri bekliyor. Üstelik yol üzerinde sabahın ilk ışıklarıyla Nallıhan Kuş Cenneti’nde mola verecek ve 160’dan fazla kuş çeşidini barındıran bu cennette, birbirinden güzel fotoğraflar çekeceğiz.

Ayrıca fotoğrafla ilgili tüm sorularınız, gezi esnasında eğitmenlerimiz tarafından cevaplandırılacak, çekim tekniklerine dair de kısa brifinglerle teknik bilgi verilecektir. Gezi süresince çektiğiniz fotoğrafları da, eğitmenlerimiz değerlendirecek.

(14 Eylül Cumartesi’yi 15 Eylül Pazar’a bağlayan gece)

İncirli Eski Boyner Önü: 22.00

Mecidiyeköy Teknosa Önü: 22.30

Kadıköy Evlendirme Dairesi: 23:30

Nallıhan Kuş Cenneti’ne Varış: 05.00

Beypazarı’na Hareket ve Varış: 08.00-08.30

İstanbul’a hareket: 16.00

İstanbul’a varış: 22.00 (Trafiğin durumuna göre değişebilir.)

Yukarıdaki saatlerde belirtilen noktalarda buluşmanın ardından yolculuğumuza başlıyoruz. İlk olarak Nallıhan Kuş Cenneti’ne varıyor ve burada bizim tarafımızdan hazırlanmış sandiviç ve meyve sularını atıştırdıktan sonra fotoğraf çekmeye başlıyoruz. Yaklaşık 3 saatlik serbest zaman tanıyoruz. Saat 09.00 olduğunda Beypazarı’na doğru yola çıkıyoruz. İlk önce Hıdırlık Tepesi’nde 1 saat mola veriyor, ardından Beypazarı’nın restore edilmiş evleri ve yöresel pazarın kurulduğu sokak olan Alaattin Sokak’da dolaşmaya başlıyoruz. Bu sokak üzerinde bulunan Halk Evi ve Kültür Evi’ne de (Müze) uğrayarak gezimize devam ediyoruz. Son olarak da Belediye Binasının içerisinde bulunan Gümüş Mağazalarını ziyaret ediyoruz.

Ardından da İstanbul’a dönüyoruz.

Bu gezide hem doğa ile iç içe olacak, şehrin gürültüsünden ve kalabalığından uzaklaşacak, Osmanlı Mimarisi’ne dair de fotoğraf çekeceksiniz. Aynı zamanda fotoğrafa dair yeni bilgiler öğrenecek ve fotoğraflarınızı profesyonel kişiler değerlendirecek.

FİYAT:

120 TL yerine %40 indirimle kişi başı 75 TL‘dir. Gezi ücretine; Nallıhan Kuş Cenneti ve Beypazarı’na gidiş dönüş yol ücretleri, otobüste dağıtılacak sandiviç, meyve suyu ve kek, fotoğraf eğitimi ve danışmanlığı hizmetleri dahildir.

ÜCRETE DAHİL OLMAYANLAR: Sabah Kahvaltısı, Öğle yemeği, Akşam yemeği ile Müze girişleri ücrete dahil değildir.

(Bu yazıya yorum yaparak, gelmek istediğini belirten kişiler arasından yapılacak çekilişle, iki (2) kişi gezimize ücretsiz katılacaktır. Ödeme yapmış olsalar dahi, ücretleri iade edilecektir.)

SON KATILIM TARİHİ:

13 Eylül 2013 Cuma katımcı olmak için son gündür.

KESİN REZERVASYON İÇİN:

Geziye kesin katılımcı olmak için 13 Eylül Cuma gününe kadar aşağıdaki banka hesabına gezi ücretinin 25TL‘sini yatırıp, EFT ya da havale isminizi, telefon numaranızı ve nereden bineceğinizi gezi@nihatkaradag.com.tr adresine mail yoluyla bildirmeniz gerekmektedir. Kalan 50 TL’lik ücret araç içerisinde toplanacaktır.

Hesap Bilgileri için lütfen 0212 224 65 66 numaralı telefonu arayarak bilgi alınız.

İLETİŞİM & REZERVASYON:

Sorularınız için 0537 517 49 38 numaralı telefonu arayabilir ya da gezi@nihatkaradag.com.tr adresini kullanabilirsiniz.

BEYPAZARI HAKKINDA BİLGİ:

Beypazarı Ankara’nın 100 Km kuzeybatısında, eski Ankara-İstanbul yolu üzerinde bulunmaktadır. Geçmişte olduğu gibi bugün de çevresindeki ilçelerinin ortasında sosyal, kültürel ve ekonomik merkez olma özelliğini korumaktadır.
Anadolu’nun tarihi seyrine baktığımızda, Beypazarı ilçesine ilk çağda HİTİT, FRİG, GALAT, ROMA, BİZANS, daha sonra da ANADOLU SELÇUKLU ve OSMANLILAR’ın egemen oldukları görülmektedir. Beypazarı, Roma döneminde, İstanbul’u Ankara ve Bağdat’a bağlayan önemli büyük tarihi geçit yolları üzerinde bulunmaktadır. İlk adı LAGANİA’dır. Bilge UMAR ‘ın Türkiye’deki “Tarihsel Adlar” adlı kitabında Lagania’ nın anlatımı yapılmış ve ‘Kaya Doruğu Ülkesi’ anlamına geldiği sonucuna varılmıştır. M.S. 6.yy’ a kadar adı Lagania olan Beypazarı’nın adı bu tarihten sonra değişmiştir. M.S. 491-518 yılları arasında hüküm süren Doğu Roma (Bizans) imparatoru Anastasios’un o dönemlerde piskoposluk merkezi olan Lagania’ yı ziyaretine atfen şehrin adı, “Lagania-Anastasiopolis” ( ANASTASİOS kenti ) olarak değişiyor.
Türklerin Sultan Alparslan komutasında Anadolu’ya girmesinden kısa bir süre sonra Marmara’ya ulaşmaları ile Beypazarı da ilk Türk akıncıları ile karşılaşmıştır. Selçuklu yönetimindeki Beypazarı, konum itibarı ile sık sık göç eden Türkmen boylarına yurt olmuştur. Bu boylardan en önemlisi Kayı boyudur. Selçuklu Sultanlığı’nın kendilerine yurt olarak yer gösterdiği bu Türk boyu, Gazi Gündüzalp yönetiminde ilk önce Ankara civarına yerleşmiştir. Osmanlı Devleti’nin kurucusu olan Osman Bey’in dedesi Gazi Gündüzalp’in mezarının Beypazarı’nın Hırkatepe köyünde olduğu bilinmektedir. Selçuklular döneminde Beypazarı, İstanbul-Bağdat yolu üzerinde önemli bir ticaret merkezi olmuştur. Beypazarı, Orhan Bey’in Ankara’yı alması ile Hüdavendigar (Bursa) Sancağı’na bağlanarak Osmanlı yönetimine geçmiştir. Beypazarı 1868 yılından itibaren siyasi yönetiminde yer değişikliği ile Ankara’ya bağlı bir kaza olarak önemini sürdürmüştür.

Osmanlı Devleti’nin toprak rejimi ve askeri sisteminin bel kemiğini oluşturan Tımarlı (Anadolu) Sipahi Merkezleri’nden birisi olan Beypazarı; yöredeki Sipahi Beyi’ne ve ticari, ekonomik hayatın yoğunluğuna istinaden BEĞ BAZARI diye adlandırılmıştır.

NALLIHAN KUŞ CENNETİ HAKKINDA BİLGİ:

Tarihi İpek Yolu üzerinde Sakarya Nehri havzasında bulunan ve 1994 yılında koruma altına alınan Nallıhan Kuş Cenneti; Nallıhan’ın Davutoğlan köyü sınırları içindedir. 168’den fazla kuş türüne ev sahipliği yapan Kuş Cenneti; sulak, çamur düzlükleri, ağaçlık, bozkır ve kayalık alanları ile çok çeşitli ekosistemlere sahip olduğundan, pek çok türün beslenip barınmasına fırsat vermektedir. Soyu tehlikede bulunan KARA LEYLEK Türkiye’de en çok burada görülmektedir. Türkiye’deki 6 balıkçıl türünün tamamı ile 10 tür yırtıcı kuş, 5 tür baykuş, 35 tür su kuşu, bülbül başta olmak üzere 80 tür ötücü kuş, kara çaylak, leylek, gök kuzgun gibi türler en çok rastlanan kuşlardır. Nesli tehlikede bulunan; küçük karabatak, kaya kartalı, bıldırcın kılavuzu, yaz ördeği, ulu doğan, peçeli baykuş, küçük kerkenez, akkuyruklu kartal, balık kartalı, kara akbaba, gökdoğan burada görülmektedir. Gökdoğan’ın Türkiye’de 30 üreme yerinden biri buradadır. İstanbul ve Çanakkale Boğazları’ndan gelen kuş göç yolu üzerinde bulunan bu alan, ilkbahar ve sonbaharda göç eden kuşların beslenmeleri, dinlenmeleri, barınmaları ve bazı türlerin de üremeleri için uğrak yeridir, iç Anadolu’nun en önemli sulak alanıdır. Jeolojik yapısı ile açık laboratuar niteliği sunan saha, çökelme ortamının özelliklerini yansıtan sarı, kahve ve kırmızımsı tabakaların üst üste tekrarlanması ile görsel açıdan da üstün bir peyzaj güzelliğine sahiptir.