SOKAK FOTOĞRAFÇILIĞI İÇİN TAVSİYELER

SOKAK FOTOĞRAFÇILIĞI İÇİN TAVSİYELER

Yazan: Nihat Karadağ

Bu yazımda sokak fotoğrafçılığı ile uğraşan arkadaşlarımıza tavsiyeler ve önerilerde bulunmaya çalışacağım. Ancak öncesinde ‘Sokak Fotoğrafçılığı’nın tarihine kısacık da olsa değinmekte fayda var. Dergimizin yeni bölümü olan “Foto Kütüphane”de, Clive Scott’ın ‘Sokak Fotoğrafçılığı’ kitabının tanıtımını yaptık. Bu kitabı alıp okumanızda, sokak fotoğrafçılığına dair yeni bir bakış açısına sahip olmanızı sağlayacaktır. Ayrıca bu yazıdan sonra Şevket Şahintaş ile gerçekleştirdiğimiz röportaj da çok güzel oldu. Onu da mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Sokak fotoğrafçılığı için, popülerleşmiş bir fotoğraf dalı desek yanılmış olmayız. Yalnız bu alanda fotoğraf çeken kişi sayısının çok fazla olmasına rağmen, ortaya çıkan fotoğrafların çoğunun fotoğrafik anlamda iyi kareler olmadığını da hemen belirtmem gerek. Buda bir gerçek. Bazı sokak fotoğrafçısı arkadaşlar bana kızabilirler, çünkü teknikten çok ‘fotoğrafın ruhu’, ‘o an’ önemlidir onlar için. Onlara da hak vermiyor değilim aslında.

 

Sokak Fotoğrafçılığı

Fotoğraf: Henri Cartier Bresson

 

Sokak Fotoğrafçılığı Nedir? Öncüleri Kimlerdir?

Sokak Fotoğrafçılığı, halka açık olan her yerde çekilen ve yaşamı belgeleyen fotoğraf dallarından biridir. “Sokak fotoğrafçılığının duayeni kimdir?” derseniz, dünyada Henri Cartier Bresson, Türkiye’de ise Ara Güler’dir derim. Dünya’da ve Türkiye’de kuşkusuz başka isimlerde var. Coşkun Aşar, Hüseyin Türk, Şevket Şahintaş, Fatih Pınar, Ozan Sağdıç ve Sinan Çakmak ülkemiz fotoğrafçılarından sadece bir kaçı.

Sokak Fotoğrafçılığının Dönemeç Noktası…

Tarihte ilk çekilen fotoğraflar genelde manzara ya da şehir görüntüleriydi. İnsan fotoğrafları çekilemiyordu. Çünkü fotoğrafı çekilmek istenen kişinin çok uzun saatler hiç kıpırdamadan sabit durması gerekiyordu. Ayrıca fotoğraf makineleri çok büyük ve hantaldı. 50-60 kg ağırlığında makineler vardı. Zamanla karanlık kutunun içerisindeki görüntünün oluşma süresi çeşitli tekniklerle azaltılırken, fotoğraf makinesinin boyutu da git gide küçültüldü. Tabi bu küçülmede Kodak’ın 35mm film formatını bulması önemli bir rol oynamıştır. Nitekim filmi ucuz ve banyosu kolay yapılan hafif bir fotoğraf makinesi sokak fotoğrafçılığı açısından dönemeç noktasıdır. Çünkü küçük fotoğraf makineleriyle kimsenin dikkatini çekmeden, kimseden de izin almadan kamuya açık alanlarda fotoğraflar çekilmeye başlandı.

“Fotoğraf Çekmek, Bir Yaşam Tarzıdır”

Bresson’un şu sözünü çok severim: “Fotoğraf çekmek, insanın aklını, gözünü ve yüreğini aynı hizaya getirmesidir. Bu bir yaşam tarzıdır.” Çünkü, deklanşöre rastgele basıldığında oluşan görüntünün bence fotoğrafik anlamda pek bir değeri yoktur. Yukarı da bahsettiğim ve bazı arkadaşların da bana kızabileceğini söylediğim nokta, tam da burasıydı. Sokak fotoğrafçılığının temelinde ‘o an’, ruh’ vardır. Tabi fotoğraf, ışığı kötü de olsa, flu dahi olsa, eğer bir şeyler anlatabiliyorsa, o zaman fotoğraftır. Rastgele çekilmiş ve hiçbir şey anlatmayan bir fotoğrafı, bırakın sokak fotoğrafçılığını, normal bir fotoğraf olarak dahi değerlendirmek bence hatalıdır.

 

Sokak Fotoğrafçılığı

Fotoğraf: Henri Cartier Bresson

Bresson’un fotoğrafları, aslında tam da benim anlatmak istediğim şeyi kanıtlar. Çünkü muhteşem bir kompozisyon vardır onun fotoğraflarında. Deklanşöre rastgele basılmamış, aksine gerekirse istediği görüntü oluşsun diye bir noktada saatlerce beklemiştir. Ülkemizde bu seviyede fotoğraf sanatçısı olarak ne yazık ki sadece büyük usta Ara Güler’i örnek verebiliriz.

 

Sokak Fotoğrafçılığı

Henri Cartier Bresson

‘Hayırdır birader ne çekiyorsun? İzin aldın mı?’

Şimdiki ‘fotoğrafçı’ arkadaşlar, hemen en iyi fotoğrafı çekmeyi istiyorlar. Örneğin roman mahallesine turist gibi gidip, 2-3 saat dolaşıp en iyi kareyle oradan ayrılacaklarını düşünüyorlar. 2005 yılında bir fotoğraf kampında Coşkun Aşar ile tanışmış ve onunla sohbet etme olanağı bulmuştum. ‘Travestileri’, ‘Bekar Odaları’nı, ‘Sokak Çocukları’ ve ‘Romanlar’ı çekmişti. Fotoğrafları da yaşamın içindendi. Bunu nasıl başardığını sorduğumda bana bir örnek verdi: “Fotoğrafını çekeceğin insanın karşısına geçip hemen fotoğrafımı çekeyim de gideyim diye düşünürsen, ya yüzünü çevirir, ya da ‘Hayırdır birader ne çekiyorsun? İzin aldın mı?’ diye sorar. Ama o mahalleye gidip, 1-2 hafta oradaki insanlarla diyalog kurmaya çalışırsan, kahvede oturup insanlarla sohbet edersen, yoldan geçerken mahalle halkına selam verirsen, bir süre sonra seni tanırlar ve kabullenirler. Bu sefer sende mahallenin bir parçası olursun. O zaman yüzlerini çevirmeyi bırak, senin orada olduğunu ve fotoğraf çektiğini bile fark etmezler.”

Sokak Fotoğrafçılığı

Fotoğraf: Coşkun Aşar

Bresson ve Güler gibi ustalar günlerce aynı yere gidip bir noktada bekleyerek, oraya karışarak, izleyerek hayatı belgelemeyi meslek edinmiş, bununla ekmek kazanmış öncülerdir. Maddi ve manevi olarak buna yaklaşmak zor olduğundan, teknolojinin de ilerleyişiyle paralel, sokak fotoğrafçılığında alt türler ve teknikler de gelişmiştir.

 

Sokak Fotoğrafçılığının Alt Türleri:

1. Gizli Çekim: Adı üstünde, sokaktaki insanların haberi olmadan fotoğraf çekmektir. Doğal olarak modelden izin alınmadığı gibi, dikkatleri çekmeden gizlice çekilir. Çünkü fotoğraflamak istediğimiz kişi yada kişilerin en doğal hallerini yakalamak isteriz. Gizli çekim yapıyor olsak da, ışığa dikkat etmekte fayda var. Ancak makyaj,  poz verdirme gibi durumlar olmadığı için, anlatılmak istenen en yalın haliyle anlatılır.

2. Sokak Portreleri: Türkiye’de en fazla gördüğümüz sokak fotoğrafı tarzıdır. Fotoğrafı çekilen kişi, fotoğrafının çekildiğinin farkındadır ve hatta poz verir. Ancak burada sokak çocukları ve yaşlı insan fotoğrafları gibi klişeye düşme ihtimali de vardır. Onun için çekeceğiniz kişiyi çevresiyle birlikte bir anlatım yaratarak fotoğraflamanızı öneririm.

3. Foto Muhabir Kareleri: Doğru anda doğru yerde olmak deyimini duymuşsunuzdur. Bu fotoğrafları fotoğraflayan fotoğrafçılar, tam da bu deyimdeki gibi, doğru anda doğru yerdeydiler. Ancak doğru yerde olmak bazen yetmez. Sabır ve beklemek gerekebilir. Güçlü anlatıma sahip kareleri ancak bu şekilde elde edebilirsiniz.

4. Editoryal Kareler: Sokak fotoğrafçılığının aslı ve en zor ürün verilen dalıdır.  Bresson ve Güler ustaların bazı fotoğrafları bunlara örnektir. Bu tür kompozisyon bilgisini ve becerisini geliştirme, fotoğraf çekmeyi bir refleks haline getirme ile ulaşılan fotoğrafları doğurur. Bu fotoğraflar için resim ve estetik bilgisi zorunludur.

Şüphesiz iyi sokak fotoğrafçısı, saydığımız bu türlerin hepsinde iyi iş çıkartır. Sokak fotoğrafçılığının en önemli kuralı, şüphesiz “Daima Hazır” olmaktır. Sokak dinamiktir. Hayat akıp gitmekte, hikâyeler yaşanmaktadır.

“Hayat, Fotoğraf Çekmenizi Beklemez.”

Bu yazıyı derlerken yararlandığım makalelerden biri de M. Enis Leblebici’ye aitti. Enis makalesinde çok güzel bir şeyden bahsetmiş; “Hayat; eve koşup makinemizi almamızı, doğru lensi takmamızı, ışığa göre gerekli ayarları yapmamızı, kadrajı oturtmamızı, odaklamamızı ve en son karar verip fotoğrafı çekmemizi beklemez.”

İşte bu yüzden, eğer hayatı belgelemekse amacımız, bu altı değişkeni kontrol altında tutabilecek bir takım önlemler almalıyız. Tabi birazdan bahsedeceğimiz genel kurallar, çoğunluğun uygulamaları sonucunda elde edilmiş yaşanmışlıklar sonucudur. Ve bunlar kişiden kişiye göre değişebilir.

 

SOKAK FOTOĞRAFÇISINA TAVSİYELER

1. Makinenizi Sürekli Yanınızda Taşıyın: Makinenizi evde bırakmayın. İşe giderken dahi yanınızda olsun. Mümkünse hızlıca ulaşabileceğiniz bir şekilde, boynunuzda ya da omzunuzda taşıyın.

2. Hafif ve Ufak Makine Sahibi Olun: Büyük DSLR makineler yerine, kompakt ya da aynasız makineler kullanmanızı tavsiye ederim. Hem makinenin ufak olması, kullanım kolaylığıyla birlikte hafif olmasını sağlayacak ve sizi yormayacaktır. Ayrıca büyük makineler insanların dikkatini çeker. Sizi gazeteci sanmaları bazı durumlarda kötü olabiliyor. Onun için ufak bir makine ile oradan geçen sıradan birisi izlenimi yaratabilirsiniz.

3. Lens Seçimi: Aslında tüm lenslerle sokak fotoğrafı çekilebilir. Ancak perspektif açısından insan gözünün bakış açısına benzer bir görüntü veren 50mm gibi sabit odak uzaklıklı objektifler en sık kullanılanlarıdır. Çarpanlı makineler için tabiî ki bu lens 35mm’dir. Öte yandan sabit odak uzaklıklı bir lens, zoom olanağı olmadığı için kadraj konusunda fotoğrafçıyı daha fazla eğitir.

4. Makine Ayarları: Sokak fotoğrafçılığında genelde geniş görüş alanına sahip ve net alan derinliğine sahip fotoğraflar çekilir. Tabi hareket uzamaları olmaması için perde hızı yüksek çekilir. Sokakta genellikle diyafram öncelikli mod (makinenizdeki ‘Av’ ya da ‘A’ modu) kullanılır ve mümkünse 5,6 dan kısık diyaframla fotoğraf çekilir. Gündüz fotoğraf çekiyorsanız ASA-ISO maksimum 200 olmalıdır. Işık ölçüm modu ise genelde matrix‘e ayarlanır.

5. Kompozisyon: Bol fotoğraf çekmek, gördüğünüz fotoğrafları okumak, sergileri gezmek, yayınları takip etmek gözünüzü geliştirir. Doğal olarak da bir süre sonra daha iyi fotoğraflar çekmeye başlarsınız. Sokakta çekeceğiniz nesne insandır ve sokakta kimse suratına doğrultulmuş bir objektif görmek istemez. En güzeli önceden gözlemek, fotoğrafı zihinde canlandırmak ve ayarlarını yaparak makineyi göze kaldırıp deklanşöre basmaktır. Kısa sürede fotoğraf çektiğiniz için kimse rahatsız olmaz.

6. Focus: Netleme yapmanız için 1-2 saniyelik çok kısa bir süreniz olacaktır. Bu süre öncesinde netlik noktanızın doğru yerde olduğundan emin olmanız, size zaman kazandıracaktır.

7. Fotoğraf çekmek: Sokak fotoğrafında da diğer disiplinlerde olduğu gibi ustalık, pratik ederek yürünecek uzun bir yoldur. Bol fotoğraf çekmek ama daha önemlisi her baktığını değil, gördüğünü, anladığını, gözlemlediğini yansıtmaktır.

8. Fotoğraf farkındalığı: Makineniz yanınızda olmasa dahi çevrenizi gözlemleyin ve fotoğraf olarak ne çekebileceğinize dair kafa yorun.

9. Fotoğraf Refleksi: An fotoğrafları da çekebileceğinizi düşünerek hızlı olmayı öğrenmelisiniz. Sokak fotoğrafçılığında, vizörden dakikalarca bakılarak kompozisyon yapılamaz. Çünkü biz de, karşımızdaki nesne de insan. Makine görmez. Onun işi, bizim görüp etkilenip yorumlayıp zihnimizde yarattığımız resmi fotoğraflamaktır. İnsan insana ilişkide araya girer makine. Ve orada ne kadar kısa süre kalırsa o denli iyi olur. Yoksa insan bağı kopar. Önce fotoğrafı görüp, zihninde nasıl çekeceğini, nereden çekeceğini ve ayarlarının ne olması gerektiğini oluşturmalısın. Ardından makinede gerekli ayarları yapıp, makineni çekime hazırlamalısın. Sonrasında ise makineyi yüzüne kaldır ve içinden say “bir, iki, klik”. İlk birinci saniyede kadrajı zihnindeki gibi oturt. İkinci saniye de odaklamanı yap ve üçüncü saniyede deklanşöre basıp fotoğrafı çek. Ardından makineyi indir. Artık onun işi bitti. Aranıza girmesine izin verme.

10. Az ve öz çekmek: Bu ancak etrafını gözlemlemekle mümkündür. Sokak fotoğrafçısı bakar, görür, bekler ve çeker. Amaç çok fotoğraf çekmek değil, ruhu olan fotoğraflar çekmektir. 200-300 fotoğraf çekmek yerine kendinize bir sınır koyun. Örneğin ‘Bugün 50 fotoğraf çekeceğim. Daha fazlasını çekmeyeceğim.’ O zaman kafanız-gözünüz daha fazla fotoğraf amaçlı çalışıyor ve kötü fotoğraflar yerine, hem teknik hem de kompozisyon olarak daha iyi fotoğraflar çekersiniz.

11. Projeler Oluşturun:

Bir amaç uğruna proje oluşturarak bunun için çekimler gerçekleştirin. Mesela bir sonraki sayfada röportajını okuyacağınız Şevket Şahintaş’ın projeleri size ilham verebilir. Ayrıca Beyoğlu sokak sanatçıları, acele edenler, yaz festivalleri, kırmızı saçlılar gibi konularda belirleyebilirsiniz.

 

Kaynakça:

M. Enis Leblebici’nin Sokak Fotoğrafçılığına dair makaleleri.

Sokak Fotoğrafçılığı, Clive Scott, ESPAS Yayınları

Published by Nihat Karadağ

Nihat Karadağ Fotoğraf Atölyesi’nin sahibi. Photoline Dergisi Yazı İşleri Müdürü. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Fotoğraf Ana Sanat Dalı'nda Yüksek Lisans-Master yapıyor. 7 ödülü 17 fotoğraf sergisi bulunuyor. Fotoğrafları Evrensel, Radikal, Cumhuriyet, Birgün ve Radikal gibi bir çok gazete ve dergide yayınlandı. 5 yıl özel bir reklam ajansı için, Başbakanlık için çalıştı. Stüdyo ve aktüel çalışmalarının yanı sıra, sosyo-belgesel alanda eylem ve miting fotoğrafları çekmeye de devam ediyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir