Fotoğrafçılık kursuna giderek full frame ve kroplu makineler hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Hatta fotoğrafçılık kursunda öğrendiklerinize göre kişisel bir fotoğraf makinesi edinebilirsiniz. Full frame makineleri anlamak için öncelikle sensör kavramını iyice anlamış olmak gerekir. Sizinde bildiğiniz gibi teknolojinin gelişmesiyle fotoğraf makinelerinde filmin yerini sensör aldı. Eskiden kimyasallar ile duyarlı bir yüzey üzerine aktarılan görüntü, günümüzde sensör denilen sayısal bir ortama aktarılmaktadır. Bu sensörlerde boyutlarına göre farklılık göstermektedir. Örneğin; Bir kompakt makine ile herhangi bir DSLR makinenin sensör boyutu aynı değildir. Kompakt makine sensörünün boyutu, bir DSLR makinenin sensör boyutuna oranla çok daha ufaktır. İşte full frame dediğimiz makineler ise geçmişte kullanılan analog fotoğraf makinelerinin film boyutu ile aynı boyuta sahip sensörlü makinelerdir. Bu tür makineler daha çok profesyonel fotoğrafçılar tarafından tercih edilir ve full frame bir makine ile çekilen fotoğraf, görüntü kalitesi açısından epey iyi sonuçlar verir. Çünkü sensörü, krop faktörlü makineye göre daha büyüktür bu da doğrudan görüntü kalitesini etkiler. Eğer bir full frame makineye sahip olmak istiyorsanız görüntü kalitesi dışında krop faktörlü bir makineye oranla daha geniş bir alanı fotoğraflayabileceğinizi bilmeli, seçiminizi ona göre yapmalısınız. Fotoğrafta tarz olarak geniş açı çalışıyorsanız full frame makineler sizin daha da geniş bir alanı görmenizi sağlayacak, krop faktörlü makinelerde ise durum tam tersi olacak. Ancak devamlı tele lens ile çalışan biriyseniz görüş açınızı daha da dar tutacağından krop faktörlü bir makine almanızda fayda var. İhtiyaçlarınıza göre bir makine almanız sizin için daha iyi olacaktır. Canon EOS 6D, Nikon D700, Canon EOS 1D-X gibi makineler full frame makinelere, Canon 650D, Nikon D5100, Nikon D7100 krop makinelere örnektir.
