Karanlık bir odaya küçük bir delikten giren ışınlar, dışarıdaki nesnelerin ters görüntüsünü içeride oluşturur. Birkaç bin yıldır bilinen bu kural, fotoğraf makinesinin icadının da temelinde yatar. “Pinhole” yani iğne deliği olarak adlandırılan, üstüne delik açılmış basit, kapalı bir kutu ve ışığa duyarlı bir malzemeden ibaret bu ilkel kameralarla halen deneysel çekimler yapılabiliyor. Çok uygun maliyetlerle fotoğrafçının kendisinin yapabileceği bu makinenin özellikleri ve sonuçta elde edilecek fotoğraflar tamamen hayal gücünüze bağlı.
Artık herkesin cebinde her türlü efekti tek tuşla vererek, anında internete fotoğraf yükleyebilen akıllı telefonlar var. Fotoğraf makinelerinin çözünürlüğü 30 küsur megapiksellere dayanmış, saniyede 12 kare çekim yapabiliyorlar. Öyle gelişmiş ki, gece dahi elde tertemiz fotoğraflar çekebiliyoruz. Anında çekiyor, anında görüyor, anında paylaşıyoruz. Ama hayal edemiyoruz!
Çektiğimiz fotoğrafların nasıl çıkacağını bekleme heyecanı, nasıl olacaklarını hayal etmek artık gerilerde kaldı. Artık sadece yeni alacağımız teknolojik oyuncakların hayallerini kuruyoruz. Heyecanımız ise sadece kutusunu açana kadar sürüyor.
Teknolojinin değil, fotoğrafın, sadece fotoğrafın heyecanını yaşamak için kendi fotoğraf makinenizi kendiniz yapabilirsiniz. Üstelik binlerce dolara değil, sadece birkaç liraya… İhtiyacınız olan bir iğne, kapalı bir kutu, fotoğraf filmi ya da kâğıdı ve çokça da hayal… Çünkü makinenin ve fotoğrafların nasıl olacağı sadece ve sadece size, hayallerinize bağlı.
Camera Obscura’dan Pinhole (İğne Deliği) Fotoğraf Makinesine
Camera Obscura, Latince “karanlık oda” anlamına gelir. Önünde küçük bir delik bulunan karanlık bir kutuya giren ışınlar, karşı yüzeyde, dışarıdaki nesnelerin ters görüntüsünü oluşturur. M.Ö. 5. yüzyılda Çinli filozof Mo Ti, nesnelerden yansıyan ışınların küçük bir delikten geçmeleri halinde ters bir görüntü oluşturduklarını söylemiştir. Yunan filozof Aristotales, güneş tutulması ile ilgili çalışmalarında bu yöntemi kullanmış. Işığın yapısı üzerine araştırmalar yapan, M.S. 10. yüzyılda yaşamış Arap bilgin İbn-ül Heysem, karanlık oda ve mum ışığı kullandığı deneylerinde, küçük bir delikten geçen mum ışığının görüntüsünün baş aşağı ve ters olarak karşı duvarda oluştuğunu kaydetmiştir. Leonardo Da Vinci de Camera Obscura çizimleri yapmıştır.
Leonardo Da Vinci’den bir asır sonra, Rönesans Avrupası’nda ressamlar artık çizimlerini yaparken Camera Obscura kullanmaya başlayacaklardır. Zamanla Camera Obscura geliştirilecek; önce içerisine konulan 45 derecelik bir ayna ile görüntünün baş aşağı durumu düzeltilecek, deliğin yerine konulan basit mercekler ile görüntü daha aydınlık ve keskin hale getirilecektir. Artık Camera Obscura’nın fotoğraf makinesine dönüşmesi için tek gereken, ışığa karşı duyarlı malzemenin bulunması ve görüntünün sabitleştirilmesinin başarılmasıdır. Bunu 1800’lü yılların başında Joseph Niepce ve Louis Daguerre başaracak; 1826 yılında Niepce, evinin penceresinden tarihteki ilk fotoğrafı çekecektir. Poz süresi ise tam 8 saattir!
Fotoğraf, Daguerretype’dan dijital fotoğrafa 170 yıllık serüvenini sürdürürken Pinhole fotoğraf da kendi serüvenini yaratır. A. Berk Bilgin, “İğne Deliği Fotoğraf ve Çağdaş Kullanımı” adlı tez çalışmasında, Pinhole fotoğrafın tarihini detaylarıyla anlatıyor: “Pinhole makine ile çekilmiş ilk görüntü, İngiliz arkeolog Flinders Petrie’nin, 1881’de Mısır Gizza piramitlerinde kazı sırasında çektiği fotoğraftır. Flinders Petrie ile aynı dönemde İngiliz Sir David Brewster ve James Ferguson da Pinhole fotoğraf konusunda çalışmalar yapmışlardır; ancak bu çalışmalar günümüze ulaşmamıştır.” Fakat Petrie, Brewster ve Ferguson’un Pinhole fotoğraf makinesi çalışmalarına yön veren çalışmaları sanatsal bir amaçtan çok deney, gözlem ve kayıt altına alma nedeniyledir.
Günümüze kadar pek çok fotoğrafçı ve sanatçı, Pinhole tekniğini denemiş ve çekimler yapmıştır. A. Berk Bilgin, tez çalışmasında, Pinhole tekniğini bir anlatım dili olarak kullanarak çalışmalar yürüten sanatçılar arasında; yurtdışından Paulo Gioli, Dominique Stroobant, Jesseca Ferguson, Adam Fuss, Ilan Wolf, Abelardo Morel, Vera Lutter ve Justin Quinel’in öne çıktığını belirtir.
Türkiye’de ise Pinhole fotoğraf dendiğinde ilk akla gelen Ahmet Selim Sabuncu’dur. Farklı konulardaki çalışmalarının yanı sıra cumhuriyetin 75. yılı için cumhuriyet binalarını fotoğraflamıştır. Kullandığı silindirik Pinhole makine nedeniyle, yoğun perspektif bozulmalarının farklı etki yarattığı fotoğraflarından bir sergi ve kitap projesi oluşturmuştur. Bunun yanı sıra Prof. Dr. Yusuf Murat Şen, Nadir Ede, Tuğrul Çakar, Ahmet Elhan, Oğuz Meriç ve A. Berk Bilgin, Türkiye’de Pinhole tekniğini bir anlatım dili olarak projelerinde kullanan sanatçılardır.
Kendi Makineni Kendin Yap
“Neden Pinhole makine ile çekim yapalım” sorusunun yanıtı belki de dünyayı farklı bir gözle görme isteğidir. Dünya, kusursuzluktan bu kadar uzakken, fotoğraflar neden bu kadar kusursuz, net, keskin olsun?
Pinhole fotoğrafın yapısından kaynaklanan netsizlik, perspektif bozulmaları, kromatik saçılmalar gibi kusurlar, uzun poz süreleri, farklı, deneysel bir dil yaratır. Üstelik kullanılacak tekniğin, makine formatının hiçbir sınırının olmayışı, kişiselleştirilebilir bir anlatım dili yaratmanızı sağlar.
Elbette, her şeyin alınıp satılır hale geldiği şu dünyada; Pinhole fotoğraf makinesini de satın almanız mümkün. Fabrikasyon, el yapımı ya da maket gibi planları hazır, sizin birleştireceğiniz, farklı formatlarda pek çok Pinhole fotoğraf makinesi satılıyor. Ancak, neden size hazır sunulanla yetinesiniz; neden kendi yaptığınız bir Pinhole makine kullanmayasınız? Biraz hayal gücü, biraz çabayla onlarca liraya satın alabileceklerinizden daha iyisini, size daha iyi uyacak olanı kendiniz yapabilirsiniz. Pinhole fotoğrafın raconu; “kendi makineni kendin yap” üzerine kuruludur.
İhtiyacınız olan temel malzemeler; ışıktan yalıtıp karanlık bir odaya dönüştüreceğiniz bir kutu, deliği açacağınız ince bir iğne, üzerinde görüntü oluşturacağınız, film ya da agrandizman baskıda kullanılan fotoğraf kâğıdı gibi ışığa karşı duyarlı bir yüzey. Bunları sağlayabileceğiniz her şeyden bir Pinhole fotoğraf makinesi yaratabilirsiniz. Bir kibrit kutusundan, kâğıt kahve bardağından, çay kutusundan, herhangi bir kutudan, dolaptan veya odanızdan bir Pinhole makine yapılabilir. Veya benim gibi maket kartonu, tahta gibi malzemelerden yararlanarak kendi Pinhole makinenizi inşa edebilirsiniz. Kutunun neyden olduğu hiç önemli değil; yeter ki, önüne açacağınız iğne deliği dışında ışık almasın. İğne deliğinden giren ışığın karanlık kutunun içinde yansımaya yol açmaması için de kutunun içerisinin siyah mat bir boya ile boyanması gerekir.
Kullanacağınız duyarlı malzemenin türü ve boyutu, yapacağınız Pinhole fotoğraf makinesinin belirleyici unsuru olacaktır. En kolayı, agrandizman baskı için kullanılan fotoğraf kâğıdıdır. Fotoğraf kâğıdının boyutuna göre karanlık kutunuzu inşa edebilir ya da hazır bulunan, dönüştüreceğiniz kutuya göre fotoğraf kâğıdının boyutunu ayarlayabilirsiniz. Kâğıdı kesebilir ya da eğip bükerek kutunun içine koyabilirsiniz. Kâğıdın düz değil de içbükey-dışbükey vb. şekillerde kutunun içine konulması, oluşacak perspektif bozulmalar ile çekeceğiniz fotoğraflara bambaşka bir etki katacaktır. Kâğıt banyosu sonrasında kâğıt üzerinde oluşacak görüntüler negatiftir. Kontak baskı ya da tarama yoluyla bu görüntüyü pozitife çevirebilirsiniz.
Fotoğraf kâğıdının bu pratikliğine karşın dezavantajları da vardır. Fotoğraf kâğıdını, karanlık kutunuza karanlık bir ortamda yerleştirmeniz ve karanlık bir ortamda çıkarmanız gerekmektedir. Bu ise gittiğiniz yerde sadece bir fotoğraf çekebileceğiniz anlamına gelir. Fakat bir film değiştirme gömleği veya çadırı alarak herhangi bir ortamda karanlık kutunuzun içinden pozlanmış kâğıdı alıp yenisini takıp çekime devam edebilirsiniz.
Fotoğraf filmi kullanıldığında ise böyle bir sorun yoktur. İstediğiniz yerde filmi takıp çıkarabilir ve formatınızın izin verdiği sayıda çekim yapabilirsiniz. Ancak karanlık kutu içerisine filmi tutmaya ve sarmaya yarayacak basit bir mekanizma yapmak gerekmektedir. 120 Roll orta format filmi, 35 mm filme oranla bu konuda pratiktir. 4×5” 5×7” veya 8×10” boyutlarında büyük format plan film ise hazır film şaseleri ile kullanılabilir.
Açılacak deliğin film ya da fotoğraf kâğıdına olan uzaklığı, makinenizin görüş açısını belirleyecektir. Delik duyarlı malzemeye yakınlaştıkça geniş açı görüş sağlar. Pinhole fotoğrafta çoğunlukla geniş açı tercih edilir. Geniş odak uzaklıkları, teleye göre daha net bir görüntü oluşturmanızı sağlar. Bunun yanında oluşacak olan köşe kararması, perspektif bozulması, distorsiyon gibi kusurlar Pinhole fotoğrafın yapısal unsurlarıdır.
Kullandığınız duyarlı malzeme formatına göre bu uzaklığı bulmanın çeşitli hesaplamaları vardır. Ancak sizi bu hesaplamalar ile uğraştırmak yerine www.mrpinhole.com adresinden bu hesaplamaları kolayca yapabilirsiniz. Kullandığınız film/fotoğraf kâğıdı formatına göre optimum odak uzaklığını, iğne deliği boyutunu, deliğin verdiği diyafram rakamını ve yaklaşık poz süresini bulabilirsiniz. Gerçek poz süresini öğrenmek içinse farklı sürelerde test çekimleri yapmak gerekmektedir.
İğne ile delik açılacak yüzeyin ince ve genişleme yapmayacak sertlikte olması gerekir. İnce pirinç veya bakır levha kullanılabilir. Ayrıca iğne yerine lazer ile de delim yaptırılabilir. Bu sayede istenilen çapta ve tam daire delik açılabilir. İğne deliği açılacağı levha bir su zımparası ile inceltilebilir. Delik açıldıktan sonra deliğin arkasında oluşan çapaklar zımpara ile hafifçe temizlenmelidir. Delik çapının küçük olması daha net bir görüntü elde etmenizi sağlar. Ancak kullandığınız formata göre optimum değerlerden çok daha küçük açılan bir delik de difraksiyon ve çok uzun poz sürelerinin getireceği, film/kâğıtta resiprosite denilen ek poz telafisi verme ihtiyacı doğurur.
Obtüratör olarak ise iğne deliğinin önünü kapatacak, ışığı geçirmeyecek matlıkta herhangi bir şey yeterlidir. Fotoğraf çekmeden önce yapılacak son nokta ise, uzun poz süreleri nedeniyle yaptığınız Pinhole makineyi tripoda bağlayabilecek bir yuva açmaktır. Bunun için tripod yuvasına uyan somunlar kullanılabilir. Veyahut tripod yerine Pinhole makinenin sabit durabileceği başka bir mekanizma da yapabilirsiniz. Örneğin ben, yaptığım Pinhole makinenin altına mıknatıs yerleştirdim ve metal yüzeyler üzerinde tripod kullanmadan çekim yapabiliyorum.
İğne Deliğinden Dünya Nasıl Görünür?
Benim Pinhole fotoğraf tekniğini kullanmaya başlamam öğrencisi olduğum Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fotoğraf Bölümü’nde “Deneysel Teknikler” adlı dersi almamla başladı. MSGSÜ Fotoğraf Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Murat Şen’in verdiği bu ders, iki ayrı evreden oluşmakta. Öğrenciler ilk önce çalışmayı düşündükleri konuya göre bir Pinhole fotoğraf makinesi tasarlayıp, yapıyor. Ardından da kendi yaptıkları Pinhole fotoğraf makinesi ile çekecekleri fotoğraflarla bir proje oluşturuyorlar. Dönem sonunda ise yapılan öğrenci projelerinden bir sergi açılıyor.
Ders sırasında su altında çekim yapabilen veya bir elektrik motoru ile dönerek 6×24 cm Roll film boyutunda 360 derece çekim yapabilen gibi farklı malzemelerden farklı türlerde pek çok Pinhole fotoğraf makinesi ortaya çıktı.
Ben ise uzun süredir düşlerini kurduğum ancak astronomik fiyatları yüzünden belki de hiç alamayacağım 6×17 cm formatında panoramik fotoğraf makinesi benzeri, Roll film kullanan, filmin iç bükey silindirik durduğu bir Pinhole fotoğraf makinesi yaptım. Odak uzunluğunun 9 cm olduğu bu makine, 90 derecelik bir görüş açısı veriyor. Maket kartonundan kesip yapıştırarak yaptığım bu Pinhole fotoğraf makinesinin maliyeti birkaç lirayı ancak buldu. Bunun ardından ise panoramik formatın dışında konular çalışabilmek için 6×9 formatında daha geniş, 120 derecelik açıya sahip bir makine daha yaptım. Bu makinede ise hazır orta format fotoğraf makinesinin film magazinini kullandım. Film magazini zaten filmi tutup, sarma mekanizmasına sahip olduğu için, yaptığım ahşap bir kutuyu önüne yapıştırıp, ortasına iğne ile delinmiş bir pirinç levhayı yerleştirmem yeterli oldu.
Şu an yaptığım bu makineler ile konu bağlamında pinhole fotoğraf tekniği ile örtüştüğünü düşündüğüm terk edilmiş mekânlar, surlar ve mezarlıklar üzerine çalışmalar yapmaktayım. Konuda kullanılan tüm fotoğraflar kendi yaptığım makineyle çekildi.
Alıntı : http://www.kesfetmekicinbak.com/igne-deliginden-hayaller/3672n.aspx?Page=4